Astım, Bronşit ve Nefes Darlığını Yok Edecek 3 Şifalı Bitki

Astım, bronşit ve nefes darlığı hastalıkları akciğerlerde oluşan iltihaptan dolayı, nefes alıp vermede sorun yaşanmasına sebep olur. Bu solunum hastalıkları...

Astım, Bronşit ve Nefes Darlığını Yok Edecek 3  Şifalı Bitki
Astım, bronşit ve nefes darlığı hastalıkları akciğerlerde oluşan iltihaptan dolayı, nefes alıp vermede sorun yaşanmasına sebep olur. Bu solunum hastalıkları insanların günlük hayatının düzenini bozabilir. Astım ve bronşit hastası kişilerin hayatlarını kolaylaştıracak, neredeyse hastalıkları ortadan kaldıracak mucizevi 3 besini sizin için derledik. Uzmanlarında tavsiye ettiği bu 3 şifalı besinin işte ayrıntıları... Keçiboynuzunun Faydaları Nelerdir? Bilinen bileşimleri: Yağ, sakkaroz, glikoz, selüloz, ve azotlu bileşikler Baklagiller familyasından olup Akdeniz ve güneydoğu bölgelerinde yetişen keçiboynuzu ismini boynuz şeklinden almıştır. Yıllar içerisinde insanlar keçiboynuzunun beslenmedeki önemini unuttular. Günlük fonksiyonel hayatımızda her insanın tüketmesi faydalıdır. Akciğer rahatsızlıklarında ödem oluşumunu önleyerek akciğer kanserinin oluşmamasına yardımcı olur. Alerjik nefes darlığı ve astımı olan kişiler ilaç niyetine gözleri kapalı bu bitkiyi tüketebilirler. Etkisini ertesi günden itibaren gösteren keçiboynuzu kürü, özellikle çocuklar günde bir kere ve sadece sabah kahvaltısın arasında tüketmelidir. Öğle veya akşam kullanılmaması gerekir. Hatta guatr rahatsızlığından dolayı nefes darlığı çekenler de bu kürden olumlu sonuçlar alabilmektedir. Göğsü yumuşatır, balgam söker ve bronşları boşaltır. Yiyerek veya kür halinde tüketilebilir. Keçiboynuzu Nasıl Tüketilmelidir? Toz haline getirilen çekirdekler, bir bardak sıcak suya veya süte koyulur. Günde 2 veya 4 bardak içilir. Kür 1: Genel nefes darlığı, Astım ve bronşit için: Orta büyüklükteki yıkayınız. Keçiboynuzundan altı-yedi tanesini önce soğuk su altında daha sonra bunları küçük küçük (3-4 cm uzunluğunda) kırarak, kaynamakta olan yarım litreye yakın suyun içine atınız. Kısık ateşte yedi-sekiz dakika Ağzı kapalı olarak kaynatınız. Soğuduktan sonra süzerek suyunu cam şişeye doldurunuz. Buzdolabında en fazla üç gün bekletebilirsiniz. Her gün sabah kahvaltı arasında ve akşam yemeğinden önce bir çay bardağı içilir. Yaklaşık yarım litre olarak hazırladığınız keçiboynuzu suyu üç gün buzdolabında bozulmadan korunabilir. Her üÇ günde bir taze olarak hazırlamanız gerekecektir. Hiç ara vermeden yirmi gün uygulayınız. Yirmi gün tamamlandıktan sonra aynı şekilde hiç ara vermeden on beş gün devam ediniz. On beş günlük kürü uygularken bir çay bardağı içerisine bir küçük çay kaşığı bal ilave edip karıştırınız, sabah kahvaltınız arasında ve aksam yemeğinden önce birer çay bardağı içiniz. Keçiboynuzu kürünü uygularken sabah kahvaltınızda ayrıca bal tüketmeyiniz. Dikkat 5 ile 12 as arasındaki çocuklarda nefes darlığı söz konusuysa, sadece 1 çay bardağı sabah kahvaltısı arasında içmelidir. Akşam yemeklerinde içilmemelidir. Ebegümeci Nedir? Ebegümecigillerde yer alan aynı cinsten 1500 kadar tür bitkinin genel adı ebegümecidir. Tedavi edici erdemleri sayesinde tarih öncesi dönemlerden beri bilinir. Eski Yunan’da sebze olarak kullanılan bu bitki, insanların yaşadıkları yerlerin çok yakınlarında yetişir. Bu bitkinin şifa vermesi için olabildiğince taze olarak kullanılması gerekir. Haziran ayından eylüle kadar çiçekleri, yaprakları ve sapları toplanabilir. Ebegümecinin Faydaları Nelerdir? Ebegümeci gerçek bir protein ve c-vitamini deposudur. Kalsiyum ve fosfor bakımından bulunmaz tabii kaynaktır. Üst solunum yolları nezlesiyle, bronşitte göğsü yumuşatmaktadır. Aynı zamanda balgam söktürücü ve öksürüğü kesici özellikleri ile bilinmektedir. Nefes darlığına yol açan akciğer amfizemi ebegümeci çayıyla iyileştirilebilir. Yüzlerce bitkinin içinde ebegümeci, astım ve nefes darlığına en iyi gelenler arasındadır. Aynı zamanda kış aylarına yakın zamanda adaçayı-ebegümeci gargarası tavsiye edilen bir kürdür. Ebegümeci Nasıl Tüketilmeldir? Kür 1: Kronik nefes darlığına ve bronşite karşı: Kaynamakta olan bir su bardağı dolusu suya (yaklaşık 200 ml) dört - beş gram (iki yemek kaşığı) adaçayını ve iki adet ebegümeci yaprağını ilave ederek on dakika kısık ateşte ağzı kapalı olarak kaynatınız. Kaynama süresi tamamlandıktan sonra süzünüz. Soğuduktan sonra gargaraya hazır demektir. Hazırlanan gargara kırk sekiz saat etkisini kaybetmeden kalabilir. Her gün en az üç defa gargara yapılmalıdır.  Bir ay boyunca her gün gargara yapmaya özen gösteriniz. Adaçayı Adaçayının adı bile Latince ‘iyileştirme’ anlamına geldiğine göre, adaçayı başlı başına bir konudur. Ortaçağ’da bahçesinde  adaçayı yetiştirenin hiç hasta olmayacağı söylenirdi. Geçmiş zamandan bu yana hiç gözden düşmedi. Adaçayı astım ve nefes darlığının yanı sıra, faranjite de iyi gelmektedir. Ilk günlerde gün boyu birkaç defa yapacağınız adaçayı gargarası sizi yeniden dünyaya gelmiş gibi yapacaktır. Sizi bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı da koruyacaktır. Adaçayında bulunan antibiyotik özellikli etkin maddeler suda çok kolay çözünme özelliği gösterdiklerinden, özellikle çocuklarınız sadece sıcak suda demleyerek gargara olarak hazırlanmalıdır. Bazı yabani adaçayı türlerinin istenildiği düzeyde etkili olamamaktadır. Bu yüzden piyasadaan alırken yabani olmayanı almaya özen gösteriniz. Adaçayı Nasıl Kullanılmalıdır? Boğaz enfeksiyonlarına ve astıma karşı koruyucu: Yaklaşık bir su bardağı suda bir poşet adaçayı veya bir tatlı kaşığı taze adaçayı on dakika ağzı kapalı olarak demlenir. Günde iki-üç defa gargarası yapılır. Ayrıca, beraberinde bir ay boyunca her gün bir çay bardağı  adaçayı içilir. Demleme süresi tamamlandıktan sonra bitkiyi daha fazla suyunun içinde bekletmeyiniz, mutlaka süzüp ayırınız. Hazırlanan gargara kırk sekiz saat bozulmadan banyo dolabınızda durabilir.