İmamoğlu'ndan iktidara: Böyle seçim yaklaşırken iki üç haftalık ruh sağlıkları bir bozuluyor

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 14 Mart Tıp Bayramı dolaysıyla bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında iktidara yönelik olarak, "Böyle seçim yaklaşırken iki üç haftalık ruh sağlıkları bir bozuluyor. Bir hiddetleniyorlar, bir şiddetleniyorlar" dedi.

İmamoğlu'ndan iktidara: Böyle seçim yaklaşırken iki üç haftalık ruh sağlıkları bir bozuluyor

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 14 Mart Tıp Bayramı'nda Ataşehir Bütünleşik Halk Sağlığı Merkezi'ni hizmete açtı. Açılışın ardından İmamoğlu, açıklamalarda bulundu.

"BUNLARIN SEÇİM YAKLAŞIRKEN RUH SAĞLIKLARI BİR BOZULUYOR"

Ataşehir Bütünleşik Halk Sağlığı Merkezi açılışında konuşan İmamoğlu, iktidara yönelik açıklamalarda bulundu. İmamoğlu açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

"Hayatınızda sizi sağlıksız kılan, ruh sağlığınızı bozan, moralinizi bozan, kötü sözlerden, iftiralardan, kumpaslardan korusun. Bu önemli bir duadır diye düşünüyorum. Tabii sağlık, tıp, bilimsel bir sahadır. Ama biz maneviyatı yüksek bir toplumuz. Duanın hepimize iyi geleceğine inanıyorum. Benim duamın geçmediği bir avuç insan kaldı Türkiye'de öyle düşünüyorum.

Onlar için de dua etmekten geri durmuyorum. Allah onlara da akıl sağlığı versin, ruh sağlığı versin, güzel düşünce sağlığı versin. Ama onların şöyle bir durumu var. Böyle seçim yaklaşırken iki üç haftalık ruh sağlıkları bir bozuluyor. Bir hiddetleniyorlar, bir şiddetleniyorlar. Ondan sonra seçim bitiyor, seçim bittikten sonra ya biz bunları siyaseten söyledik diyorlar. Ben de diyorum ya Allah'ım, Yarabbim; bir insan oy için, seçim için bu kadar takla atar mı? Ya bu kadar kötü söz söylenir mi? Vallahi Söylenemez yani. Yapamam yapılmaz. Yapılmaz. Yapmam. Hiçbir arkadaşım da yapmaz. Yapmayacak da biz işimize bakacağız."

"OKSİJENİNİZİN DAHA ÇOK ARTACAĞI 1 NİSAN'DAN SONRA"

"Sağlık Merkezi çalışanlarımız ne olur insanlara o güzel yüzlerinizle güler yüzünüzle iyi davranışlarınızla moral de verin" diyen İmamoğlu sözlerine şu şekilde devam etti:

"Çünkü insanlarımızın bu sıkıntılı günlerde başta ekonomik, başta insanların kutuplaştırma çabası ve bunun gibi sıkıntılı günlerde morale çok ihtiyacı var. Hele hele sağlık çalışanlarının morali bambaşka oluyor. Ben ne zaman rahatsızlansam güler yüzlü bir doktor gördüğüm zaman ya da bir hemşire ya da bir sağlık görevlisi hastalığımın yüzde 80'ini unutuyorum. Dolayısıyla sağlık çalışanlarımızın yüzü hep gülsün. Biz de onların yanındayız. Bu değerli bütünleşik sağlık merkezimiz ilçemize ve İstanbul'umuz hayırlı uğurlu olsun. 14 Mart Tıp Bayramı'mız kutlu olsun. Hepinizi sağlıklı ve mutlu günlerde özellikle sağlığınızın mutluluğunuzun, huzurunuzun ve oksijeninizin daha çok artacağı 1 Nisan'dan sonra daha çok kucaklamayı diliyor, hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

"ÜLKEMİZİN BEKASINI GERÇEKTEN ÖNEMSİYORLARSA"

Kalanların hayatı da hiç kolay değil. Her gün görüyoruz, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet haberlerini duyuyoruz. Bu beni çok derinden üzüyor. Bunun kadar kötü bir şey yok. Bu konudaki tedbirlerin alınması, bu konuda bir çözüm üretilmesi özellikle merkezi idarenin, hükümetin gerekli yasal düzenlemelerle hekimlerimizin güvenliğini özellikle can güvenliğini sağlama çağrısında buradan bulunmak istiyorum. Ülkemizin bekasını gerçekten önemsiyorlarsa sağlık gibi en önemli beka sorununu da daha fazla hasıraltı etmesinler. Çok güzel bir söz, insanı duygulandırıyor her zaman. Beni Türk hekimlerine emanet edin demiş Mustafa Kemal Atatürk… Bugün de sağlığımızın sizlere emanet olduğunu buradan söylemek isterim. Her vatandaşımızın da aynı duyguda olduğunu belirtmek isterim. Tabii bunun mümkün olması İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak bizler de elimizden geleni gerektiğinde daha fazlasını yapmaya da devam edeceğiz ve bütün sağlık çalışanlarımızın en üst düzeyde yanlarında olacağız. İyi ki varsınız.

"HİZMETLERİMİZ SADECE İSTANBUL'A DEĞİL TÜRKİYE'YE DE İYİ GELİYOR"

Yaşanabilirlik endeksine göre sağlık ve sağlığa erişimin bir şehri yaşanabilir kılıyor. Dolayısıyla bu önemli bir konudur. En önemli 5 objektif kriterden birisi göreve geldiğimiz gün itibariyle ele aldığımız hususlardan birisiydi ve aklımızda şu soru vardı; İstanbullulara layık yaşanabilir bir İstanbul nasıl olabilir? Bizim cevabımız bu anlamda net. İstanbulluların hakkı adil, yeşil ve yaratıcı bir İstanbul'dur. Bu anlamda yani bireyleri, çocukları, kadınları, yaşlıları aileleri sağlıklı ve özellikle çevresi sağlıklı, ekonomisi sağlıklı bir İstanbul var etmektir. Ve inanın bu konuda çok çalışıyoruz. Sağlık tüm hayallerimizin ve dört buçuk yıldır hayata geçirdiğimiz tüm hizmetlerin ortak kesişim kümesi. Bugüne dek hayata geçirdiğimiz önemli hizmetlerimiz var. Bakın söyleyeyim özellikle hayata geçirdiğimiz 21 ve hayata geçireceğimiz 14 yaşam vaadimizde bütüncül vizyonla hareket ettik. Sosyal politikalarımızda da girişim ve girişimcilere verdiğimiz desteklerle de sağlıklı bir İstanbul yalnızca 16 milyon İstanbulluya değil, 85 milyonluk Türkiye'ye iyi geldiğini de yaptığımız hizmetlerle gösteriyoruz."

"BU KADAR NASIL MAFYANIN ARASINDA KALDIK"

10 yeni bağımlılıkla mücadele merkezi açacaklarını dile getiren İmamoğlu, "Bereket getirdiğimiz işlerimiz sizlerin desteği ve onayıyla çok daha yukarılara taşıyoruz. Bütün hizmetlerimizde sizlerin ortaya koyduğunuz mücadeleyle tam yol ileri deveye devam edeceğiz ve çok başarılı olacağız. Bakın 10 yeni bağımlılıkla mücadele merkezi açacağız. Ve bu bağımlılıkla mücadele meselesi Türkiye'nin, İstanbul'umuzun özellikle son dönemde niçin en büyük problemlerden birisi olduğunu bu millet, bu idareye merkezi idareye soracak, soracak. Hiç bu işin lamı cimi yok.

Yani bir dönem bu işle hayatını geçiren insanlar ortalıkta kol geziyor. Şimdi de her gün birisi öbürüsü yakalanıyorken alkışlanıyorlar. Ben açıkçası söyleyeyim. Yani insan şuna üzülüyor Allah Allah diyorsun. Ya biz bu kadar, bu kadar nasıl mafyanın veya bu işle uğraşanın arasında kaldık? Bunlar ne zaman yerleşti? Bu ülkeye diye düşünmeden edemiyorum. Beni çok üzüyor" dedi.